Giriş Sayfam Yap
 
komikroskop
 
  Ana Sayfa
  Ziyaretçi defteri
  İletişim
  Resimler
  Fıkralar
  Komik Yazılar
  Komik Videolar
  En Güzel Türk Filmleri
  Bunları Biliyor Muydunuz
  En'ler ve İlk'ler
  İngilizce Sözlük
  Oyunlar
  Tv İzle
  Tarihte Bugün Ne Oldu
  Gazete Manşetleri
  Puan Durumu
  Çok Zor Bir Soru
  Şampiyonlar Ligi
  Radyo Dinle
  Komik Bilmeceler
  Ölmeden Önceki Son Sözler
  Osmanlı Padişahları
  Vizyondaki Filmler
  Sigaranın Faydaları
  Siteniz Ne Kadar Ediyor
  Göz Yanılmaları
  4 Büyüklerin Haberleri
  Hangi Gün Doğdun?
  10 Soruluk Zeka Testi
  Göz Testi
  Rüya Tabirleri
  İsimler Ve Anlamları
  İl Plaka Kodları
  Dünya Haritası
  Ünlülerin Burçaları
  İcatlar Ve Bilgileri
  İlginç Bir Test
  Eserleriyle Bursa
  Sitenizin Açılış Hızını Öğrenin
  Devlet Linkleri
  Burçlar Ve Özellikleri
  Önemli Telefonlar
  Bilgi Yarışması
  Ünlü Şarkıcılar
  Html KoDlar
  Türk Hastalıkları
  Bilim Üstüne
  Şairler Ve Hayatları
  Güzel Sözler
  Atasözleri
  Deyimler
  Edebiyatımızdaki İlkler
  Dünyadaki Ve Türkiyedeki Enler
  Ayakkabı Numaranı Söyle Sana Yaşını Söyleyeyim
  NBA Görüntüleri
  Türk Bilim Adamları
  Atatürk
Eserleriyle Bursa

Tarihi Eserler

Kurulduğu tarihden günümüze dek devamlı gelişme içinde olan Bursa'nın bugün ulaştığı sınırlar Uludağ eteklerinden Bursa ovası içlerine, İzmir, Mudanya, Yalova ve İnegöl yollarına, civar köylere uzanmaktadır. İç içe tarih kokan sokaklar, evler yerlerini beton yığınlarına terk ederken birçok tarihi anıt bu yığınların arasında adeta kaybolmaktadır.
 

 

 

Yıldırım Camii

Şehrin doğusunda, Yıldırım semtindeki tepe üzerine inşa edilmiştir. Yıldırım Bayezıd tarafından XIV yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. Genellikle tarihi eserler hakkında kesin bilgileri ulaştıran kitabelerdir. Fakat bu caminin kitabesi zamanımıza ulaşmamıştır. Taş işçiliği, devrinin en güzel örneğini bu camide göstermektedir.

Caminin ön cephesinde yer alan ayaklar ve bunları bağlayan kemerler kurşuni renkli mermerden yığma olarak yapılmıştır. Revak beş kubbe ile örtülüdür.

Merkez kubbesi yüksektir ve iç mekana ferahlık verir. Duvarlar kesme taşlarla kaplıdır. Yandaki eyvanlar zeminden yükselmektedir. Bunlar da sivri tonozların oluşturduğu sekiz köşeye oturan kubbeyle örtülmüştür. Mihrap kubbesi kare plan üzerine oturmaktadır. Mihrap sekiz sıra stalaktitli yaşmak ile örtülüdür. Köşelerinde cilâlı yeşilimtrak mermer sütunlar vardır. Doğu ve batıdaki odalar alçıdan ufak, büyük hücreli ve maşalıklıdır. Stalaktit saçaklı, geniş ajurlu, oniki yıldızlı ve yeşil çini parça kakmalı, süslü nesih ve kufı hatla yazılı hadis ve dualarla bezenmiştir. Odalar çapraz tonozla kaplıdır.

Kuzey doğu ve kuzey batıdaki odalara cami içinden geçilmektedir. Bunlar da çapraz tonozla kaplıdır. Caminin iki minaresi de lodos ve deprem yüzünden yıkılmış, yakın tarihte betondan yeni bir minare yapılmıştır.

Yıldırım Türbesi

IV Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezıd 1360 da doğdu. I.Murad'ın büyük oğludur. Babası tarafından yetiştirilmiş, birlikte fetihlere katılmıştır. Karamanoğlu Ali Bey'in ordusu ile yapılan savaş sırasında gösterdiği atılganlık nedeniyle kendisine Yıldırım adı verilmiştir. Murad'ın Kosova savaşı sonunda şehit edilmesi üzerine tahta çıktı. Kosovanın ardından Yıldırım, Sırbistan'ın güneyini topraklarına kattı. Aydın, Saruhan, Menteşe ve Karaman beyliklerini tek tek zaptetti. Anadolu Hisarını inşa ettirdi. Bu arada Sırbistan kralının güzel kızkardeşi ile evlendi. Yıldırım Bayezıd Bizans'ı kuşatarak gittikçe baskıyı artırması üzerine oluşturulan haçlı ordusu ile Niğbolu'da yaptığı savaşı kazandı. Doğu Anadolu'yu işgale başlayan Timur ile Ankara'da yaptığı savaşı kaybetti. Bu yenilgi üzerine 1403'de intihar etti. Türbesi, Yıldırım Medresesi'nin doğusundadır. 1406 yılında oğlu Süleyman Han tarafından yaptırılmıştır. Türbe 10.5 x10.5 m. ölçülerinde kare planlıdır. Uç ufak kubbenin örttüğü revaklı bir.girişi vardır. Türbenin kubbesi sekizgen bir kasnağa oturur. Yuvarlak bir mihrabı vardır. Türbede ortada Yıldırım Bayezıd'ın sağında oğlu İsa Çelebi'nin, solunda eşi ve ayak ucunda kim oldukları bilinmeyen iki hanımın sandukası vardır.

 

Yıldırım Medresesi

Yıldırım Camii'nin kuzey batısında 1399 yılında Bayezıd tarafından yaptırılmıştır. Kapıdan, ortası kubbeli üçlü revağa geçilir. Oradan da taş ve tuğla ile örülü ayakların taşıdığı ve uzunlamasına tonozla örtülü yan revaklara geçilmektedir. Revaklara açılan sağlı sollu tonozla örtülü sekizer hücre mevcuttur.

Girişin iki yanında tonozla örtülü hocalara ait odalar vardır. Yan revaklar açık eyvanlı dershaneye bağlanmaktadır. Dershane sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş ve kurşun kaplı kubbe ile örtülmüştür. Revak ve odalar kurşunla örtülü çatıya sahiptir. Dersanede yıldız ve düz tuğlalarla yapılan tezyinatı çok güzeldir. Restorasyon sonunda medrese dispanser olarak hizmete sokulmuştur.

Yıldırım Hamamı

Yıldırım Camii'nin batısında meyilli sahadadır. Ufak ve tek olan hamamın soğukluk kısmı, üzeri kubbe ile örtülü kare şeklindedir. Soğukluktan, kubbeli ılıklığa girilir. Göbek taşı kubbe ve eyvan ile örtülüdür. Buradan da kubbe ile örtülü iki halvete geçilmektedir. Moloz taşla inşa edilmiştir.

Yıldırım Darüşşifası

İlk Osmanlı hastanesi kabul edilen Darüşşifa, Yıldırım Camii'nin 250 metre doğusundadır. 1390-1394 yılları arasında Yıldırım tarafından inşa ettirilen külliyenin bir parçasıdır. Akıl ve sinir hastalıklarının da tedavisi yapılan bu sağlık kuruluşunda, sadrazam Çandarlı İbrahim Paşa da tedavi görüp şifa bulmuştur.

İlk yapıldığı zaman 1 başhekim, 2 hekim, 2 eczacı, 2 şerbetçi, 1 aşçı ve bir ekmekçiden oluşan bir kadro ile hizmet veriyordu. Yapı 1560 m2 lik meyilli bir alana oturmaktadır. 1855 depreminden hasar gören yapı bir müddet baruthane olarak kullanılmıştır.

 

 

Emir Sultan Camii ve Türbesi

 

Bursa'nın doğusunda Emir Sultan mezarlığının yanında selvi ve çınar ağaçlarının arasında yer almaktadır. Cami ilk yapıldığı zaman tek kubbeli iken 1507'de avlu ve üç kubbeli revak eklenmiştir.

Batıdaki merdivenlerden çıkılarak iki sütun arasındaki kapıdan geçilip geniş avluya girilir. Ortada şadırvan, güneyde cami, kuzeyde türbe ve ahşap odalar yer almaktadır. Avlu ahşap revakla çevrelenmiştir.

Cami sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeye sahiptir. Kuzey cephesinin köşelerinde kesme taştan birer minaresi vardır.

Mihrabı XVII. yüzyılda İznik çinileriyle yaptırılmıştır. Emir Sultan Buhara'da doğmuştur. Kendisi Es-Seyyid Şemsüddin Mehmed bin Aliyyül Buhari olarak bilinir.Bursa'ya 1391'de göç etmiş ve Yıldırım Bayezıd'in kızı Hundi Hatun'la evlenmiştir. 1429'da vebadan vefat etmiştir.

Türbenin ilk yapıldığı zamandan günümüze bir şey kalmamıştır. Şimdiki Türbe Sultan Abdülaziz tarafından 1868 yılında yaptırılmıştır. Sekizgen planlıdır. Doğudaki kapıdan girilmektedir. Türbe zemini avlu seviyesinden aşağıdadır.

 

 

Yeşil Türbe

 

Yıldırım Bayezıd'ın oğlu Çelebi Sultan Mehmed tarafından 1421 yılında yaptırılmıştır. Türbe kentin doğusunda Yeşil semtinde, Yeşil Camii'nin karşısındaki tepe üzerindedir. Mimarı Hacı İvaz Paşa'dır. Nakkaşları Ali bin İlyas Ali, Mehmed el Mecnun'dur. En dar yüzü 8,45 m, en geniş yüzü 8,87 m olan sekizgen prizma bedene sahiptir. Beden yüzleri beyaz mermerden yapılmış, çerçeve ve ayaklar 3,5 m açıklığı bulunan üzengileri boşta duran sivri kemeleri taşımaktadır. Güney ve Kuzey cepheler haricindekilerde dikdörtgen büyük pencereler ile sivri kemerli alçı pencereler vardır. Günümüze çok az değişikliklerle gelen cephe, girişin doğusündaki ilk yüzdür. Mermer çerçevelerin, sağır kemerlerin ve pencerelerin etrafı geçme rumi motifli bir bordürle kaplıdır. Diğer kısımlar turkuaz renkli çinilerle kaplanmıştır. Pencere alınlıkları koyu lacivert, zemin üzerine ince çizgilerle üç yatay bölüme ayrılmıştır.Bu bölümlerde, ayet ve hadisler yazılıdır.

Türbe'ye Yeşile bakan çinilerle kaplı olmasından dolayı Yeşil Türbe ismi halk tarafından verilmiştir.

Portal 1855 depreminde büyük hasar görmüş 1864'de horasanla sıvanarak bugünkü görünümüne sokulmuştur. Sağlı sollu mihrapçıklar, ayakkabılıklar, türbenin kitabesi ve 13 dilimli yarım kubbe, çeşitli renk ve motiflerle kabartma renkli sır tekniğinde işlenmiştir.

Rumiler, palmetler ve rozet motifleri ile oya gibi işlenen kapının kanatları günümüzde tüm çarpıcılığı ile ortadadır. Bir sanat şaheseri olan kapıyı Tebrizli Ahmed oğlu Ali yapmıştır. Sekizgen bedeni, sıvalı yüksek kasnağa oturan kurşunla örtülü büyük bir kubbe örtmektedir. Türbenin içine geçildiğinde iç mekân sanki çini cennetine girildiği hissini verir. Duvarlar 2,94m yüksekliğe kadar iki bordürle çevrili, altıgen türkuaz çinilerle kaplıdır. Bunların aralarında iri madalyonlar yer almaktadır.

Türbe günümüze ulaşan en muhteşem çinili mihraba sahiptir. Renkli süsleme sanatının bir şaheseridir. Yivli süs sütunları, üç sıra mukarnası, rumi palmetleri, kıvrık dal motif leri, kalın yazı dizileri ve tepeliği ile Yeşil Camii mihrabını andırmaktadır. Sekizgen platformun ortasında Çelebi Sultan Mehmet'in kendisine has vakarı ile duran tamamen çini dekorasyona sahip sandukası yer almaktadır. Üzerinde kabartma sülüs celisi ile yazılı kitabesi vardır. Güneyinde oğulları Mustafa ve Mahmud'a ait sandukalar yer almaktadır. Kuzeyindeki ise oğlu Yusufa aittir. Platformun arkasındakiler, kuzeyden itibaren Çelebi Mehmet'in kızı Selçuk Hatun'un kabartma kitabeli sandukası, kızı Sitti Hatun (Safiye)'un beyaz zemine lacivert motifli, altıgen ve üçgen çinilerle kaplı sandukası, Ayşe Hatun ve dadısı Daya Hatun'un sandukalarıdır.

328 metrekarelik alana oturan türbenin oktogonal prizma gövdesi, zeminden aşağıda da devam ederek mezar dairesini oluşturur. Beşik tonozla kaplı mezar dairesi örme duvarlarla beş ayrı bölüme ayrılmıştır. Girişi doğudaki yüksek sette görülen mezarlarla kamufle edilmiş gizli kapıdandır.

 

 

Yeşil Medrese

 

Yeşil hamamını geçtikten sonra sağda Çanlı deresinin yanındadır. Bugün Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılmaktadır. Sultaniye Medresesi olarak da bilinen Yeşil Medrese'nin yapımını Çelebi Sultan Mehmed diğer külliye yapıları ile birlikte 1419 yılında başlatmıştır. Medrese Sultan'ın ani ölümü nedeniyle yarım kalmıştır.

Giriş, kuzeydeki çapraz tonozla örtülü eyvandandır. Ortasında geniş bir avlusu, Avlunun merkezinde mermerden bir havuzu vardır. Güneyde yüksek açık eyvanlı bir dershane iki yanda birer ufak eyvan ile on üç hücre yer almaktadır. Geniş eyvan sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş, kurşunla kaplı kubbe ile örtülmüştür. Diğer eyvan ve hücreler kiremit damla örtülü ve kirpi saçaklıdır.

Yanlardaki 1,2m genişliğinde iki merdiven ve yarım bırakılan kısımlar bu medresenin başlangıçta iki katlı yapılmak isteğinden doğmuştur.

Bahçedeki revakta onsekiz adet başka yapılardan getirilme mermer ve granit sütunlar vardır. Odaların tavanları çapraz tonozludur. Batısı firüüze ve beyaz çinilerle kaplıdır. Tavanı beyaz, lacivert ve sarı renklerle yapılmış geometrik örgü motifi ile bezenmiştir. Pencere aynaları çinilerle dama motifi şekilde süslüdür.

Yeşil Medrese 1975 yılından beri Türk İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermektedir. Müze'de XIII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar uzanan Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait çini ve seramik eserler ile Selçuklu ve Osmanlı sikkeleri, geleneksel Türk el işleri ve giysiler teşhir edilmektedir.

Türk İslam Eserleri Müzesi'nin iç mekan görüntüleri için tıklayınız

 

 

Muradiye Camii

 

Semte ismini veren külliyenin en mükemmel eseridir. 1425 - 1426 II.Sultan Murad tarafından yapılmıştır. Caminin son cemaat yerinde, dört yığma ayak ve iki granit sütun birbirine kemerlerle bağlanmıştır. İki yan çapraz tonozla, diğerleri sekizgen kasnak üzerine oturtulmuş kubbelerle örtülüdür.

Kapı ahşap işçiliğinin en güzel örneklerindendir. Kapı tabanları rumi ve hatai süslemeli çinilerle kaplıdır. Pencere alınlıklarında da aynı bezemelerden görülmektedir. Cami iki büyük kubbe ve yanlarda iki küçük kubbe ile örtülmüş geniş birer eyvandan ibarettir. Mihrab ve minber 1790 yılında yapılmış rokoko uslubundadır. Mihrabın solundaki duvarlar altıgen lacivert ve firuze çinilerle kaplıdır. Eyvan kemerinde altıgen firuze çiniler görülmektedir. Asma kata sağ eyvandaki kapıdan girilir. Duvarlar üç sıra tuğla bir sıra moloz yığma ve birer dikey tuğla ile örülmüştür. Kasnaklar ustaca yapılan bir tuğla işçiliğine sahiptir. Pencerelerin üst kısımları sivri kemerle bitmektedir.

Doğu ve batıdaki kapılar XX. yüzyılda yapılan onarımlarda açılmıştır. XIX. yüzyılda yıkılan minaresi yeniden örülmüştür. Revak cephesinde tuğla ile yapılan ve arabesk motifler görülmeğe değer güzelliktedir.

 

 

Muradiye Medresesi

Bugün Verem Savaş Derneğince Dispanser olarak kullanılmaktadır. XV. yüzyıl başlarında II. Murad tarafından yaptırılmıştır. Ortada 17x17 m'lik avluya kuzeydeki eyvandan girilir. Avlu etrafındaki 12 adet revak ayaklarından ikisi mermer sütun, diğeri tuğladan örülmüştür.

Güneydeki yüksek eyvan sekizgen kasnağın taşıdığı kurşun kaplı kubbe ile örtülüdür. Avlu etrafında onaltı hücre sıralanmaktadır. Hücreler çapraz tonozla örtülü hücrelerde birer ocak ve pencere vardır. Dershane olarak kullanılan büyük eyvanın duvarları 2,6 metreye kadar firuze ve lacivert çinilerle süslenmiştir. Duvarlar moloztaş ve tuğla ile örülmüştür ve kirpi saçaklıdır. Burada çalışan tuğla ustaları bütün hünerlerini göstermişlerdir. Bu işçilik, yapıta Bursa'nın en güzel medresesi ünvanını kazandırmıştır.

Külliyedeki diğer yapılar

 

  • Hatuniye Sultan Türbesi
  • Saraylılar Türbesi
  • Şehzade Ahmed Türbesi
  • II. Murad ve Alaaddin Türbesi
  • Şehzade Mustafa Türbesi
  • Gülşah Hatun Türbesi
  • Mükrime Hatun Türbesi
  • Şehzade Mahmud Türbesi
  • Şehzade Mustafa ve Cem Sultan Türbesi
  • Ebe Hatun Türbesi
  • Gülruh Sultan Türbesi
  • Şirin Hatun Türbesi
  • Osmanlı Evi
  • Muradiye Hamamı
  • Muradiye İmareti

 

BURSA GENEL BİLGİLER
Yüzölçümü : 11.043 km²
Nüfus : 1.603.137 (1990)
İl Trafik No : 16

Bursa, M.Ö. yıllardan bu yana bir çok medeniyete ve onların dinlerine beşiklik etmiş ender illerin başında gelir. İlde Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik dinlerine ait bir çok eser hala ayaktadır ve koruma altındadır. Özellikle M.S. 324 yıllarında başlayan 1563 yılına kadar 17 kez toplanmış olan ve Hıristiyanlık dini için çok önemli olan konsül toplantılarından 8 tanesi ülkemizde gerçekleştirilmiş olup, bunlardan 1. ve 7. si İznik'te yapılmıştır. İznik Hıristiyan dinince ülkemizdeki 8 kutsal hac merkezinden biri ve en önemlisidir.

İLÇELER

Bursa ilinin ilçeleri; Nilüfer, Yıldırım, Osman Gazi, Büyük Orhan, Gemlik, Gürsu, Harmancık, İnegöl, İznik, Karacabey, Kales, Kestel, Mudanya, Mustafa Kemal Paşa, Orhaneli, Orhangazi ve Yenişehir'dir.

İznik :

Gemlik : Bursa'nın 30 km. kuzeybatısında aynı adlı körfezin kıyısında kurulmuştur. Gemlik'e bağlı Kurşunlu, Küçük Kumla, Büyük Kumla, Karacaali yaz turizminin yoğun olarak yaşandığı kıyılardır.

İnegöl : Bursa'nın 45 km güneydoğusunda yer alan İnegöl, Antik dönemde Ankedoma adıyla tanınmaktaydı. İlçedeki önemli tarihi eserler Osmanlı döneminden kalmadır. 1481'de Sadrazam İshak Paşa tarafından yaptırılan İshak Paşa Cami ve Külliyesi, Hamza Bey Cami, Yıldırım Cami (Cuma Camii), Kurşunlu Cami, Kurşunlu Han ve Ortaköy Kervansarayı İnegöl'deki tarihi eserlerdir. İnegöl'ün 13 km batısında Sultan köyünde XIV. yüzyılda yaşamış Germiyanoğlu Geyik Baba ile Balım Sultan adına, Orhan Bey tarafından yaptırılmış Geyikli Baba Türbesi önemli bir ziyaret yeridir. Boğazova Yaylası, Arabaoturağı Yaylası, Alaçam Yaylası, tarihi çınarlar İnegöl'ün tabii güzellikleridir.

Karacabey : Bursa'nın 65 km batısında yer alan Karacabey ilçesi, Antik dönemde Mihaliç adı ile bilinmekteydi. Kentin belli başlı tarihi eserleri Sultan I. Murat'ın yaptırdığı Ulu Cami,1457 yılında Karaca Bey tarafından yaptırılan Karacabey Cami (İmaret Cami) ile Karacabey-Bursa yolu üzerinde ve Uluabat kıyısındaki Osmanlı dönemi yapısı Issız Han'dır.

Keles : Uludağ'ın güney eteklerinde kurulu olan Keleş ilçesi, Bithynia, Roma, Bizans kalıntılarına sahiptir. XIV. yüzyılda Osmanlı egemenliğine girmiştir. İlçenin en önemli tarihi yapısı Sultan Yıldırım Bayezid'in Yakup Çelebi tarafından yaptırılan cami, hamam ve medreseden oluşan Yakup Çelebi Külliyesidir. Kelesin Kocayayla mevkii kampçılık ve trekking için eşsiz bir doğa parçasıdır. Kocasu ırmağı rafting sporu için elverişli şartlara sahiptir.

Mudanya : Bursa'nın 25 km kuzeybatısında ve Marmara Denizi kıyısında yer alan Mudanya, Bursa'nın iskelesi durumundadır.Temiz havası ile yaz turizminin yoğun olarak yaşandığı Mudanya civarında en tanınmış günübirlik gezi yeri Çanaklıçeşme'dir. Osmanlı evlerinin en güzelleri Mudanya'dadır. Bu evlerin en önemlisi Tahir Paşa Konağıdır.

Mustafakemalpaşa : İlkçağdan beri çeşitli yerleşimlere sahne olan ilçenin eski adı Kirmastı'dır. Yakınında Miletopolis ören yeri bulunmaktadır. İlçe merkezinde Lala Şahin Türbesi, Hamzabey Cami ve Türbesi, Şeyhmüftü Cami ve Türbesi yanı sıra Dorak Hazineleri bölgesi, Kestelek Harabeleri ilgiye değer tarihi yerlerdir. Muradiye Sarnıç köyü yakınlarındaki Suuçtu Şelalesi, Söğütalan bucağındaki Suçıktı mesiresi Mustafakemalpaşa civarındaki eşsiz harikalarıdır.

Yenişehir : Bursa'nın 45 km doğusunda yer alan Yenişehir antik çağda Neopolis olarak tanınıyordu. Osman Gazi döneminde Osmanlı topraklarına katılan ilçe, Osman Gazi tarafından gazilerine kılıç hakkı adıyla yurtluk olarak verilmiştir. İskana açılan yerde kurulan kent Yenişehir adını almıştır. Osmanlı döneminden kalan zengin tarihi eserlere sahip Yenişehir'de Osman Gazi' nin yaptırdığı saraydan arda kalan Saray Hamamı, I. Murad döneminden kalma Postinpuş Baba Zaviyesi, XIV. yüzyılda inşa edilen Voyvoda Cami (Çınarlı Cami), XVI. yüzyılda yapılmış olan Koca Sinan Paşa Külliyesi, Bali Bey Cami, Orhan Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami, Süleyman Paşa Külliyesi, 1645'de Yenişehirli Deli Hüseyin Paşanın yaptırdığı Çifte Hamam, Yarhisar Köyü Orhan Cami ve Saat Kulesi görülmeye değer tarihi yapılardır.

Büyükorhan : Bursa’nın 86 km. güneyindedir. İlçenin yarısı ormanlık alana sahip olup tabii güzelliklerinden Görecik yaylası ilçeye 6 km. uzaklıktadır.

Gürsu : Bursa merkezine 12 km. uzaklıktaki Gürsu ilçesi,tarihi çınar ağaçları,Osmanlı evleri,tarihi hamam ve camisi ile şirin bir ilçedir.

Kestel : Bursa’nın 12 km. doğusunda yer alan Kestel,Bursa ile hemen hemen birleşmiş gibidir. Kestel adı Roma Döneminde yapılan ve Kastel adı verilen kalesinden gelmektedir.

Orhaneli : Bursa’nın 55 km. güneyinde ve Uludağ eteklerindedir. Orhaneli yakınlarındaki Çınarcık günübirlik bir turistik alandır ve tabii güzellikleri ile ünlüdür.

Orhangazi : Bursa’nın 48 km. kuzeyinde ve Bursa-Yalova yolu üzerindedir. Bursa’dan sonra sanayi açısından ikinci sırayı almaktadır. İznik Gölü’nün batı kıyısında uzanan topraklarda, Keramet Kaplıcası’nın kliminotolojik etkisi ile dünyanın en lezzetli zeytinin yetiştiği yer olmuştur.

 

 
Doğal Anket  
   
Spor Haberleri  
   
Saat Ve Takvim  
   
Hava Durumu  
   
Süper Lig Puan Durumu  
   
Bugün 14 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol